Basketbol Zehri ve Zararları
- Taylan Dündar
- 20 Ara 2024
- 2 dakikada okunur

Arkas Sporda çalışmaya başladıktan hemen sonra Arkas’ın bir şirket basketbol takımı var mı diye merak ettim. Toplanan bir grup vardı ve tabi hemen dahil oldum. Maç yapmaya gelen gruptan bir takım çıkararak Şirketler Ligine girilmesine öncülük ettim. Basketbol zehrini alan herkes gibi bende öyle ya da böyle sahada olmak istiyorum. Ama insan her konuda olduğu gibi kendini bilmeli, haddini de bilmeli. Ben bilemedim 😊

Son 6 aydır dengesiz ve zamansız beslenmenin sonucu olarak çok kilo aldım. Basketbol maçlarına da bu halde çıktım. Ne kondisyonum yerindeydi ne de kilom. Bununla beraber, yaşımın sahadakilerden ileri olmasına rağmen tecrübe ve pozisyon bilgisi ile katkı verdiğimi gördüm ve sahaya çıktım. Olan şu, daha ilk maç hücum faul yaptırmaya çalışırken aldığım darbeyle kalçamın üstüne düştüm ve kuyruk sokumunun ucunu kırdım. Ama o geçti 2 hafta sonra, kaynadı gitti. Asıl problem o değil. Bir ribaunt pozisyonuna koşarak geldim ve gereğinden fazla sıçradım, sağ topuğumun üzerine indim ve bir sorun olduğunu direk hissettim. Topuğumdaki ciddi ağrıyla tam bir salak gibi maça devam ettim. Sonrasında ise salaklığa devam ederek, sahada olma ve içimde taşıdığım o kazanma hırsı ile diğer maçlara da o halde çıktım. Bir maçta şuta kalktığımda ayağımın altına giren rakibin ayağına bastım ve aynı ayağı burktum.
Ama işte videoda göreceğiniz şutu statik bir şekilde sokabilmenin hazzından da vaz geçmedim :)
Şu an, sabah kalktığımda ayağımın üstüne basamıyorum; hem topuğumda hem ayağımın üst kısmında çok ciddi ağrı oluyor. Bir süre sonra ayağım normale dönüyor ama gün içinde aralarda ciddi ağrılarım oluyor. 2 farklı ortopedist sorunu çözemedi, kulübün fizyoterapisti sevgili Murat ayağımla ilgileniyor ama sen ne yaptın abi bu halde neden oynadın diyor sürekli. Hastanede ayrı fizik tedavi görüyorum ve 2 aydır yaşamımı devam ettirebileceğim yürüyüş hareketi dışında yürüyüş yapmam yasak.
Bu durumumu hem kendime not olsun hem de benzer salaklıkları okuyanlar yapmasın diye bloguma yazmak istedim.
Hoplamalı zıplamalı sporlarda fiziksel durumunuzun sporu yapmaya mutlaka izin vermesi gerek. Ben yine ucuz yırttım. Başta aşil tendonu olmak üzere birçok kas grubunu yıpratabilir ya da kopartabilirsiniz. Dizlere yüklenen yükte cabası. Ama işte hayat yanlışlardan çıkarttığımız derslerle dolu. Doktor yürüyüşle spora başlamama izin verdiği anı sabırsızlıkla bekliyorum. Şuan yediklerime oldukça dikkat ediyorum ve şimdilik 2 haftada 4 kilo verdim. Erken yatıyorum, dinlenmiş vücudun fiziksel ve mental sağlığa öneminin farkındayım. Bunca yıldır spor ve dolayısıyla sağlık sektörünün içinde olan biri olarak, sağlıklı bir hayat için (her yaş için), bence, yapılması gerekenler ukalalığı yaparak yazıyı bitiriyorum.
Fiziksel aktivite yapmak, hareket etmek,
Sebze, meyve ve baklagil ağırlıklı beslenmek, her türlü etten olabildiğince uzak durmak,
İçki ve sigaradan uzak durmak,
Uyku düzenine dikkat etmek, aç yatmak, saat 7’den sonra yemek yememek.
Ve tabi ki sahada oyuncu olarak kalmaya devam edeceğim :)
コメント