top of page

Kamp Yapmaya Başlıyorum

15 – 16 yaşlarımdayken Atlas ve Outdoor dergilerini düzenli olarak her ay, kapaktaki konular ilgimi çekerse National Geographic’i daha seyrek olarak alırdım. Uzun yıllar, özellikle Atlas dergisini kesintisiz almaya devam ettim (bir taşınma sırasında tüm koleksiyonu feda ettim, en çok da Atlas ve Bant dergisi koleksiyonlarıma dertlenirim). Doğa’ya ve elbette tüm doğa sporlarına, geziye, seyahat etmeye merak ve isteğim vardı. 1995 – 1997 yılları arasında bisikletiyle Güney Amerika’yı tek başına geçen Hülya Koç’un “Bigamekibasuyake” ve Nasuh Mahruki’nin “Everest’te ilk Türk” kitaplarından çok etkilendim. O yıllarda işte insan ruhunda ne olduğunu anlamaya başlıyor sanırım. Doğanın içinde olmak her zaman beni çok mutlu etmiştir. Ama gerek yaşımın küçük olması gerekse bir basketbolculuk hayatımın olması sanırım yaşantıya çevirmemi engelledi.


Hacettepe Üniversitene girdiğim zaman ilk işim Dağcılık Kulübüne gidip kaydımı yaptırmak olmuştu. Nasuh Mahruki’nin o yıllarda bile etkileyici hayat öyküsü Bilkent Dağcılık kulübü ile tanışmasıyla şekillenmişti ve aynı coğrafyada aynı yolu izlemek benim için en doğrusuydu. Ama önüme iki engel çıktı, birincisi basketbol oynamaya devam etmemdi ki bu en anlaşılır olandı. İkincisi ise tamamen kamplarda ve dağda doğayla bütünleşik bir şekilde tuvalet yapma durumuydu. Çevrenizde vardır, öyle her ortamda tuvaletini yapamayan tipler, işte ben onlardanım. Dağcılık Topluluğunun ilk toplantısında da bu tuvalet sorusunu sormuş ve aldığım cevap karşısında soğumuştum.


Üniversite mezuniyetim sonrasında, askerde, ilk hafta çok zorlandıktan sonra, mecburen, tüm tabularımı yıkmıştım 😊 Asker sonrası eski psikolojime dönsem de bu konunun saçmalığı bana neyi erteletmiş diye düşündüm.


Bu boktan konuyu şu yüzden açtım, bu yazı burada dursun ve beni zorlasın. Yapacağım bir konu ağzımdan çıkmış olsun, bende kalmasın, motivasyonum olsun. Her kampımı belki bir yazı ile bu seriye eklerim.


Kamp yapmaya başlamaya karar verdim. Yavaş yavaş malzemeleri almaya başladım. Okuyorum, izliyorum, kampçı arkadaşlarımla konuşuyorum. Hedefim herkesin gittiği kampinglerden başlayarak biraz tecrübelenmek ve tecrübelendikçe çıtayı her defasında biraz daha zorlamak. 1 sene içinde bir ormanın içinde tek başıma, özellikle kış aylarında kamp yapacak duruma gelmeyi istiyorum, bakalım göreceğiz. Önce güvenlik…

Şehir hayatı, beton hapishaneler, trafikte yaşanan stresler, niye çalıştığını anlamadığın bir hayat, sürekli bir acele etme hali, bana göre değil. Şunu da anladım ki dağcı olmakta bana göre değil. Bir yarışma, rekabet içinde olmadan, yenebileceğim bir dağ, tepe, tekne vs olmadan sadece doğanın içinde ve sakince olmak istiyorum. Bir çadır ve biraz tecrübe…

Comentários


bottom of page